Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Üniversite okuyorum

  Neden Üniversite Okuyoruz? Okul Hayatından Hayat Okuluna geçiş, bizim hayatımızdaki en önemli dönemeçlerden birisi. Bu dönemece hazırlanmak için neler yapacağımıza sonra değineceğiz. O konuya gelmeden önce ise neden (üniversite) okuduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Evet, “Neden (Üniversite) Okuyoruz?” Çocukluğumuzda canlandırdığımız, hayalini kurduğumuz hangi meslek için okuyoruz? Doktor, mühendis, öğretmen veya polis ya da hırsız… İşsiz kalmamak için mi okuyoruz? Zengin olmak için mi? Ailemiz istediği için mi? Neden (üniversite) Okuyoruz? Bugün size bir hikâye anlatacağım. Yaşanmış bir hikâye. Benim neden (üniversite) okuduğumla ilgili. Üniversiteye girişim, hangi bölümde okuduğum tamamen tesadüf gibiydi. Sevdiğim birkaç insanın yönlerdimesiyle yabancı dil bölümüne geçiş yaptım lise birinci sınıfın sonunda. İngilizce öğretmeni olursun dediler. İş garanti dediler. Harika değil mi? Ama o seçimi yaptığımda ne İngilizcem çok iyiydi. (5 üzerinden 2) Ne de ingilizeceyi çok seviyordum (hiç ...
En son yayınlar

II. MAHMUD

  II. Mahmud babası Muhammed Tapar'ın 18 Nisan 1118 yılında ölümü üzerine kendisini   Bağdat   kentinde   Büyük Selçuklu Devleti 'nin sultanı ilan etti. Ancak Horasan'da hüküm süren   Ahmed Sencer   Selçuklu   dünyasının en kuvvetli hükümdarı olarak hüküm sürmeye devam etti. Takriben 1102/1103'te Selçuklu Sultanı  Muhammed Tapar 'ın 6 çocuğundan en büyüğü olarak doğmuştu. Annesi Muhammed Tapar'ın kıdemli zevcesi Guhar Hatun idi. Kronik-tarihçi Vardan'a göre Muhammed Tapar büyük oğluna o daha onlu yaşlarında iken İran'da bulunan birkaç şehrin valiliğini vermişti. Sultan Muhammed Tapar 18 Nisan 1118'de (Hicri Zilhacce 511) 37 yaşında iken öldüğünde 15 yaşında olan oğlu II. Mahmud tahta geçirildi. Kronik-tarihçi Hamdullah Müstevfî-i Kazvîn'in "Tarih-i Guzide" adlı eserine göre Mahmud babası yerine tahta geçince Vezir olan Ali Bar II. Mahmud'a doğuda  Rey  merkezinde Selçuklu Sultanı olan amcası  Ahmed Sencer 'i öneme almamasını tav...

GIYASEDDİN MUHAMMED TAPAR

  Annesi cariye kökenli Taceddin Seferiyye Hatun'dur.   Yeğeni   Muizzeddin Melikşah 'tan sonra   Bağdat 'ta Selçuklu tahtına çıktı. Bağdat'ta hüküm sürmesinden dolayı Selçuklu hanedanının başı olarak sayılıyordu ama   Horasan   ve   Maveraünnehir 'de hüküm süren kardeşi Sultan   Ahmed Sencer   daha büyük bir güce sahipti. 1107'de Halep atabeyi  Rıdvan 'la birlik olup  Anadolu Selçuklu Sultanı   I. Kılıç Arslan  ile  Habur Nehri  kıyısında  Musul Muharebesi 'ne girişti. I. Kılıç Arslan savaşı kaybederek muharebe meydanında öldü. Muhammed Tapar hemen kardeşi olan ve Sultan olarak tahta geçen  Berkyaruk  ile gayet ciddi askeri mücadeleye başladı. Kronik-tarihçi Hamdullah Müstevfî-i Kazvînî'nin "Tarih-i Guzide" adlı eserine göre Mayıs 1100'de (Hicri Recep 493'te) Muhammed Tapar kardeşine karşı bir muharebede galip geldi; ama 1101'de mağlup oldu ve 1102'deki muharebede de yenik düştü. Fakat iki taraf a...

II.MELİKŞAH

  Muizzeddin Melikşah   ya da   II. Melikşah   (d. 1099/1100 - ö. ?) 6.   Büyük Selçuklu Sultanı .   Berkyaruk 'un oğludur. Babası   Berkyaruk   1105'te ölünce daha çocuk iken bir yılı süren Büyük Selçuklu sultanlığına getirildiyse de amcası Muhammed Tapar tarafından sultanlık tahtından indirildi. Hayatı Tarihçi Ebu Feda'ya göre veremden hasta olan babası Sultan  Berkyaruk  ölmeden bir ay önce oğlunu kendine varis tayin etmiş ve bu, Sultan tarafından tüm ordu mensuplarına bildirip onlardan oğluna biat etmeleri yemini almış idi. Sultan Berkyaruk 1105 yılında ölünce oğlu Muizzeddin Melikşah daha dört buçuk yaşında iken  Büyük Selçuklu Devleti  tahtına geçirildi. Kâğıt üstünde bütün  Selçuklu  hanedanının başkanıydı ama tüm iktidar amcası olan  Muhammed Tapar  elinde idi. Amcası Muizzeddin Melikşah'ı bir yıl bile saltanat sürmeden tahttan indirdi ve kendisi Sultan oldu. Kronik-tarihçi Hamdullah Müstev...

BERKYARUK (1080-1104)

  Berkyaruk, I. Melikşah'ın büyük oğludur. Annesi, Selçuklu asıllı   Emir   Yakuti’nin kızı ve Azerbaycan Emiri İsmail’in kardeşi olan Zübeyde Hâtun'dur. Fakat Melikşah'ın 1092'de ölmesi ile   Terken Hatun , eşinin ölümünden 6 gün sonra 25 Kasım 1092'de [1]   I. Melikşah'ın diğer küçük yaştaki oğlu ve Berkyaruk'un kardeşi   I. Mahmud 'un sultanlığını ilan etti. Kendine taraftar bulmak ve bu saltanatı pekiştirmek için rivayete göre ordu mensuplarına 20.000 altın dinar dağıttı. Sonra da Emir Kur Boğa'yı [2]   İsfahan 'da bulunan veliaht Berkyaruk'u yakalamak için gönderdi. Kendisi ve annesi ordu ile bu emiri izlemişti. Ancak   Nizâmülmülk   taraftarları da 14 yaşındaki Berkyaruk'u   Rey   şehrine kaçırarak sultan ilan ettiler. Selçuklu tahtını ele geçirmek isteyen iki taraf arasında Burucerd'de 11 Ocak 1093 tarihinde yaşanan savaşta Terken Hatun'un ordusundaki bazı emir ve askerlerin kendi tarafına geçmesiyle Berkyaruk savaşı kazand...

I. Mahmud (Büyük Selçuklu Sultanı)

  I. Mahmud   (1087-1094,   İsfahan ), beş yaşında iken 1092-1093 döneminde   Büyük Selçuklu Devleti   hükümdarı ve 1093-1094'te   İsfahan   ve Fars bölgesi tâbî hükümdarı ilân edildi. Kasım 1092'de  Melikşah  öldüğü zaman 13 yaşında olan ve meşru varisi olarak ilan edilmiş bulunan  Ebu'l Muzaffer Berkyaruk , Büyük Selçuklu Devleti tahtına geçti. Ama Melikşah'ın karısı  Karahanlılar  Hanı'nın kızı olan  Terken Hatun ,  Melikşah 'tan sonra kendi oğlu Mahmud'un sultan olmasını istiyordu. O zaman Selçuklu Devleti Veziri olan ve kısaca "Mustafi" olarak anılan " Bin Marzuban Husrev Firuz Şirazi ibni Darust Tacumulk Ebu'l-Ganaim " tarafından desteklendi.  Bağdad 'daki  Abbasiler  Halifesi  Muktadi 'yi de haberdar eden Terken Hatun,  Melikşah 'ın ölümünden altı gün sonra 25 Kasım 1092'de beş yaşındaki oğlu Mahmud'u sultan ilan ettirip Bağdad'da oğlu adına hutbe okuttu. Çeşitli bölgelerde valilik ve y...

KAPİTALİST DÜZENDE EZİLEN DİŞLİ: VATANDAŞ

  Neden mi böyle bir başlık? En genelde fikre dair tezlerin birbiriyle kaplumbağa misali yarıştığı sohbet ortamlarının hemen hemen her konu bakımından ortak noktası, birilerinin bir şekilde gelişebilirken bizim neden yerimizde saydığımız ve dahası her adımda daha da dibine daldığımız bataklıktan kurtulamamamızdır. Sıkça duyduğumuz belki bizlerin de kendi kendimize sorduğu şu sorunun cevabı çok nettir aslında. Soru “Biz neden daha iyisini yapmıyoruz/geliştirmiyoruz/üretmiyoruz?” “Neden fikir dahi üretemiyoruz?” gibi ifadelerle çalkalanır beynimizde. Tam olarak bu noktada konu yaşam standartlarına gelmektedir. Ne kadar maaş alıyorsun? Ne kadar vergi ödüyorsun? Ve İhtiyaçların için giderin ne kadar? Bu soruların içinde kaybolmamak elde değil. Gözümüzde büyüttüğümüz mesleklerden ve aslında hakikaten çok kıymetli bir meslek olan Makine Mühendisliği üzerinden bir örnekle bu soruları anlamaya cevaplandırmaya çalışalım. İstanbul’da oldukça büyük firmada çalışmak üzere bir Makine Mühendisin...